Üniversite sınavlarında tercihlerimi yaparken tesadüf eseri öğrenip yazdığım ve kazandığım “fizyoterapi ve rehabilitasyon” bölümünde bu sene öğrenciliğimle birlikte 31 yıl geçti. O dönemler yalnızca Hacettepe Üniversitesi bünyesinde yer alan fizyoterapi ve rehabilitasyon bölümünü bitirip fizyoterapist olduğum ilk günden buyana mesleğin tüm güzelliklerini ve zorluklarını yoğun bir şekilde yaşadım. Nörolojik problem, ortopedik problem, gelişimsel problemler, ağrı, kuvvetsizlik, duyu problemleri, uzuv (kol-bacak) kayıpları, travmalar, ilerleyici hastalıklar, bu yazının kapsamın tek tek belirtemeyeceğim bir çok neden ile hareket yeteneği, günlük yaşamda bağımsızlığı etkilenmiş kişilere umut olan fizyoterapistlik mesleği…
Hele ki çocuklar. Daha anne karnında yada doğumunun ilk dakikalarında ve yaşamının ilk yıllarında yaşıtlarına göre gelişim problemi yaşayan, çocukluğunu yaşayamayan çocuklar.
Bazı çocuklar bilişsel (zeka ile ilgili-algı), duyusal ve motor özelliklerde, iletişim becerilerinde ve motor işlevlerde yetersizlik göstermektedir. Bu gelişim alanlarındaki bir yada birden fazla yetersizlik çocuğu olumsuz yönde etkileyebilmekte yaşamda onları bağımlı kılmaktadır. Bu durum doğal olarak tüm aile fertlerini de etkilemektedir. Bağımsız yaşam becerileri çocuğun başkalarına bağımlı olmadan yaşamını sürdürmesi için gerekli olan becerileri içermektedir. Günlük yaşam becerileri, bağımsız yaşam becerileri kapsamında yer alan çocuğun ve ailesi ile ilgili becerilerden oluşmaktadır.
Çocuk fizyoterapisti, en az 4 yıllık fizyoterapi rehabilitasyon lisans egitimini alarak fizyoterapist unvanı almış, çocuk alanında özelleşmiş fizyoterapistlerdir. Çocuk fizyoterapistleri; bebek, çocuk ve adölasanların çeşitli doğumla birlikte, gelisimsel, kas-iskelet sistemine ait ve sonradan edinilen bozukluk ya da hastalıkların tedavisi üzerinde özelleşmişlerdir. Tedaviler; kaba ve motor becerilerin, denge ve koordinasyonun ve kuvvet ve dayanıklılığın geliştirilmesinin yanında algı ve duyusal sürecin geliştirilmesine de yardım eder.
Çocuk fizyoterapistleri genel fizyoterapi bilgisi üzerine, normal çocuğun büyüme ve gelişimi, çocuklarda kas-iskelet sistemi ve motor gelişim hakkında bilgi sahibidirler. Çocuklarda gelişim açısından normalden sapmaya neden olabilecek problemlerin fizyoterapi ve rehabilitasyonunda görev alırlar. Çocuk fizyoterapisti, doğumdan gençlik dönemine kadar bir hastalık, bozukluk ya da travmaya bağlı olarak, çoğunlukla nörolojik problemlere bağlı fonksiyonel kısıtlılık ve aktivite yetersizliği olan çocukların değerlendirme ve terapisi ile ilgilenir.
Çocuk fizyoterapistleri, özellikle fonksiyonel bağımsızlık, hareket etmede güçlük çocuklara günlük yasam aktivitelerinde en iyi fiziksel performansı kazanabilmeleri için yardım eder. Yaşlarına uygun gelişimsel basamakların sağlanmasında, (örn; emekleme, oturma, ayakta durma ve yürüme) yasa uygun kaba motor ve akranlarıyla okul aktivitelerine daha iyi katilim sağlanmasında ve hareket genişliğini, kuvvet, hareket, vücut duruşu, denge ve dayanıklılığın bağımsız fonksiyonun geliştirilmesi üzerine çalışır.
Erken fizyoterapiye başlamanın ilerde oluşacak eklem bozuklukları, kas zayıflıkları ve duruş bozukluklarını önleyerek motor gelişimi hızlandırır. Ayrıca erken dönemde başlayan ev egzersiz programları aile eğitiminin motor gelişim açısından destekleyici nitelik taşır. Gelecekteki özürü en aza indirmek amacıyla nöromotor bozukluğu olan yüksek riskli bebeklerde erken rehabilitasyon gereklidir. Fizyoterapi rehabilitasyon programında ailenin de bulunması hedeflere ulaşmayı hızlandıracaktır
Bu nedenle, aileler fizyoterapi yaklaşımlarının başlangıcından itibaren rehabilitasyon ekibinin çok önemli üyeleridir. Çocuk ve aile arasındaki iliksinin artması günlük yasam aktiviteleri ve sosyal iletişimde iyileşmeyi sağlamaktadır. Aileler çocuklarına durumu kabullenmeleri ve bu problemle yasamaları konusunda yardımcı olmalıdırlar. Çocuğun kendine güvenini geliştirmeye daha fazla çaba göstermeli ancak aşırı koruyucu tutum gösterilmemelidir.
Erken dönem fizyoterapi ve rehabilitasyon uygulamalarının önemi dünyada olduğu gibi ülkemizde de giderek artmaktadır. Erken dönem fizyoterapi ve rehabilitasyon programları riskli bebeklerde doğar doğmaz başlaması gereken bir süreçtir. Bu programlar yenidoğan döneminde başlayıp 24 aya kadar uygulanan fizyoterapi yaklaşımlarını içerir.
Erken dönem fizyoterapi programlarına “Riskli bebekler” dahil edilmektedir. Riskli bebekler, erken doğan yani doğan prematüre bebeklerden, düşük doğum ağırlığına sahip zamanında doğan veya çeşitli nedenlere bağlı gelişimde geriliğin görüldüğü bebekleri kapsayan bir gruptur. Gelişimsel geriliğe sebep olan nedenlerden bazıları arasında doğum sırasında oksijensiz kalma, beyin kanaması, solunum ve doğumsal kalp problemleri, sarilik, enfeksiyonlar, tekrarlayan nöbetler sayılabilir.
Normal çocukta motor, duyusal ve bilişsel bütünlük gelişimin en önemli parçalarındandır. Herhangi bir nedenle bu bütünlüğün bozulması değişik seviyelerde özür olarak ortaya çıkabilmekte ve normal gelişimi olumsuz yönde etkilemektedir. Çocuğun yaşına uygun gelişim seviyelerinde problemlerin tanımlanmasında, özel uygulamalara ihtiyacı olan çocukların belirlenmesinde, motor gelişim problemleri için riskli çocukların takibinde ve tedavi programının etkisini ve yararını kanıtlamada özel değerlendirme yöntemleri kullanılmaktadır.
Fizyoterapistler, riskli bebeğin değerlendirmesinde altın rol oynarlar. Özellikle kaba ve ince motor gelişimde gecikmesi olan veya gelişimi şüpheli bebekleri değerlendirirler. Bu değerlendirmelerin çocuklar için birçok önemli amacı vardır: gelişimdeki gerilikleri tanımlamak, çocuğa özgü fizyoterapi uygulamalarını planlamak, çocuğun ilerlemesini gözlemlemektir. Genellikle fizyoterapistler, erken rehabilitasyon programına karar verirken klinik deneyimlerini kullanırlar. Ancak bu karara mutlaka standart test sonuçları yardım etmelidir.
Gelişimsel fizyoterapi değerlendirilmesi yasa uygun duyusal-motor cevapları, motor becerileri ve koordinasyonu, gelişimsel postüral kontrol ve denge reaksiyonlarını, kas-iskelet durumunu içermelidir. Çocuğun nöro-motor değerlendirmesi genellikle motor gelişim ve duyusal gelişim, kişisel ve sosyal gelişim ve dil gelişimi baslıkları altında incelenmektedir.
Bebeğin yaşamının ilk yılı beyin gelişiminde kritik bir dönemdir. Güncel çalışmalar, beyinde yüksek yenilenmenin ve hızlı öğrenmenin “olduğu bebeklik süresince uygulanan müdahalenin daha etkili olabileceğini ileri sürmüştür. Bu yüzden gelişim geriliği olan bebeklerin erken dönemde tanımlanması, uygun müdahalelerin yapılabilmesi için önemlidir. Erken müdahale, nörogelisimsel bozukluğa sahip bebeklerde Serebral Palsi (SP) gibi fiziksel sonucu değiştiremese bile yüksek riskli bebeklerin takibi ikincil kas iskelet sistemi bozukluklarının azalmasına ve SP'li çocukların fonksiyonel yeteneklerinin artmasına sebep olur. Erken dönem fizyoterapi yaklaşımları arasında ülkemizde de dünyada olduğu gibi en yaygın kullanılan yöntem Bobath nörogelisimsel tedavi yaklaşımıdır (NGT).
Erken dönem NGT yaklaşımlarında amaç; beyinin yenilenmesinden yararlanarak normal hareketlerin gelişimini sağlamak, fonksiyonel hareket yeteneğini geliştirmek, kas-iskelet sistemi deformitelerini engellemek, duyusal ve motor deneyimleri normalleştirmek, aile eğitimi vermek, nöromotor değişiklikleri düzenli kontrollerle izlemektir. Böylelikle çocuğun fiziksel, bilişsel, psikolojik ve sosyal açılardan mümkün olan en bağımsız seviyeye ulaşması için çalışılır.
Aile eğitimi, erken dönem fizyoterapi programının en önemli parçasıdır. Ailenin bebeği kabullenmesi, rehabilitasyon programına aktif katilimi, kontrollerine düzenli gelmesi bebeğin yaşamının ileriki dönemlerindeki ihtiyaçlarının karşılanması ve maksimum gelişimi elde etmesi için en temel şartlardandır. Bu yüzden aileye çocuğun durumuyla ilgili doğru bilgiler verilir. Aileye özel pozisyonlamaların, tutus tekniklerinin öğretilmesini, ailenin ve çocuğun ihtiyaçlarının belirlenmesi aile eğitimi için gereklidir.
Özetle çocuklarda erken müdahale içinde erken fizyoterapi programına başlamanın özürün şiddetinin azaltılması ve fonksiyonel bağımsızlığın kazanılması, kronik bir durum olan çocuklarda ileride oluşacak deformite ve limitasyonlarin önlenmesinde önemlidir. Ülkemizde çocuk özürlerinin yüksek bir oranda yer alması, ve çocuk fizyoterapi-rehabilitasyon merkezlerin büyük şehirlerde toplanması, var olan merkezlerin yetersizliği, sosyal güvence problemleri gibi nedenlerle ev egzersiz programı oldukça yoğun bir şekilde uygulanmaktadır.
Nöro-motor bozukluğa sahip, gelişimsel problemeleri olan, hayatlarında, hareketlerinde “engel” olan bebeklerin ve çocukların yasam kalitelerinin arttırmak ve hayatlarında bir “fark” yaratabilmek biz fizyoterapistlerin ana hedefidir.
Prof. Dr. Mintaze Kerem Günel
Hacettepe Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölümü Öğretim Üyesi
mintaze@hacettep
Çocuk Fizyoterapistler
www.cfd.org.tr
Nörogelişimsel Tedavi terapistleri derneği (NGTTD)
www.bobathterapi
Gelişimsel Çocuk Nörolojisi Derneği Akademik Danışmanı
www.gcn.org.tr
Bu sayımızda çocukların okul başarısını arttırmaya yönelik konulara ağırlık verildi...
GeÇeNe mecmuasının bu sayısında özellikle yaz tatilinde AnneBabaların bazı ilginç konula..
Son zamanlarda toplanan veriler çocuk ve ergenlerde internet ve oyun bağımlılığının ciddi..
Çocuklarınızın öz-bakım gelişimini desteklerken mümkün olduğunca sabırlı olma ve onla..
Benim en çok merak ettiğim : Anne-Baba olarak çocuğumuza verebileceğimiz ÖZ GÜVEN, SEVGİ,..
Eğitim yaşamın ilk gününden başlar ve ömür boyu devam eder. Anne-baba, aile bireyleri, ö..
Çocuklar oyun oynarken genellikle yalnız olmayı tercih etmezler. Bu nedenle yakınlarında bul..
Anne ve babaların eğitiminde çocuklarının sağlık sorunlarını ayrıntılı olarak gündem..
Hamilelik ve doğum Süresinde ve bunu izleyen ilk yıllarda sürekli doktor kontrolünde gelişi..